30 Mart 2009 Pazartesi

GÜRBÜZ HOCA'NIN ARDINDAN AĞIT

GÜRBÜZ HOCA'mızın ardından eşim Serdar Doğan'ın yazdığı "AĞIT" diyorum.

28 Mart 2009 Cumartesi

GÜRBÜZ ERGİNER (Quetzalcoatl)

ANKARA ÜNİVERSİTESİ DİL VE TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ ETNOLOJİ BÖLÜM BAŞKANI değerli hocamız GÜRBÜZ ERGİNER'i bir trafik kazası sonucu kaybetmiş bulunuyoruz.

1994-1998 yıllarında her dersinde bize verdiği bilgiler,anlattıkları karşısında hayranlığımız kat kat artardı kendisine.Özellikle mitoloji alanında anlattıklarıyla biz efsaneler arasında müthiş yolculuklar yaşadık.

İnsanlarla bir süre yaşadın,onlara doğruları gösterdin ve uygarlığı öğrettikten sonra göklere geri döndün;göksel suların ve rüzgarların,sabah yıldızının ilahı Quetzalcoatl !

ZAMANIMIZIN PARADOKSU


Grammy ödüllü ABDli stand-up komedyen, oyuncu ve yazar GEORGE CARLIN, 71yaşında kalp yetmezliginden öldü.George Carlin Amerika'da 70 ve 80 li yilların bir komedyeni idi. Biraz ağzıbozuk olarak bilinirdi. 11 Eylül'den ve karısının ölümünden sonra söyle yazmıştı
Tarih icinde zamanımızın paradoksunu soyle sıralayabiliriz :

Daha yuksek binalarımız,
ama daha kısa sabrımız var;
daha genis oto yollarımız,
ama daha dar bakış açılarımız var.
Daha çok harcıyoruz,
ama daha az seye sahibiz;
daha fazla satın alıyoruz,
ama daha az hoşnut kalıyoruz.
Daha buyuk evlerimiz,
ama daha küçük ailelerimiz;
daha cok ev gereçleri,
ama daha az zamanımız var.
Daha cok eğitimimiz,
ama daha az sağduyumuz;
daha fazla bilgimiz,
ama daha az bilgeliğimiz var.
Daha cok uzmanımız,
ama yine de daha çok sorunumuz;
daha cok ilacımız,
ama daha az sağlığımız var.
Çok fazla alkol ve sigara tüketiyoruz,
çok savurganca para harcıyoruz,
çok az gülüyoruz,
çok hızlı araba kullanıyor,
çok cabuk kızıyoruz,
çok geç saatlere kadar oturuyor,
çok yorgun kalkıyoruz,
çok az okuyor
çok fazla TV izliyoruz
ve çok ender şükrediyoruz.

Mal varlıklarımızı çoğalttık,
ama değerlerimizi azalttık.
Çok konuşuyoruz,
çok az seviyoruz
ve çok sık nefret ediyoruz.

Gecimimizi sağlamayi öğrendik,
ama yaşam kurmayı öğrenemedik.
Yaşamımıza yıllar kattık,
ama yıllara yaşam katamadık.
Aya gidip gelmeyi öğrendik,
Ama yeni komsumuzla karşılaşmamak için caddenin karşısına geçmekte sorunumuz var.Dış Uzayı fethettik,
ama iç dünyamızı edemedik.
Daha büyük isler yaptık,
Ama daha iyi işler yapamadık. Havayı temizledik,
ama ruhumuzu kirlettik.
Atoma hükmettik,
Ama önyargılarımıza edemedik.
Daha çok yazıyoruz,
ama daha az öğreniyoruz.
Daha çok plan yapıyoruz,
daha az sonuca varıyoruz.
Koşuşmayı öğrendik,
ama beklemeyi öğrenemedik.
Daha fazla bilgiyi depolamak, her zamankinden daha çok kopya çıkarmak icin daha cok bilgisayarlar yapıyoruz,
ama git gide daha az iletişim kuruyoruz.
Zaman artık, hızlı hazırlanan ve yavaş sindirilen yiyeceklerin; büyük adamlar ve küçük karakterlerin; yüksek kârlar ve sığ iliskilerin zamanıdır. Günümüzz artık, iki maaşın girdigi
ama bosanmaların daha cok oldugu,
daha süslü evler,
ama dağılmış yuvalarin olduğu günlerdir.
Bu günler, hızlı seyahatler, kullanılıp atilan çocuk bezleri, yok edilen ahlakî değerler, bir gecelik ilişkiler, obez bedenler ve neşelendirmekten sakinleştirmeye hatta öldürmeye kadar her şeyi yapabilen hapların olduğu günlerdir. Vitrinlerde her şeyin sergilendigi,
ama depolarda hiçbir şeyin olmadığı bir zamandayız.

KARA DELİKLER , BEBEK EVRENLER


"Kara delik, astrofizikte, çekim alanı her türlü maddi oluşumun ve ışınımın kendisinden kaçmasına izin vermeyecek derecede güçlü olan, kütlesi büyük bir kozmik cisimdir."
Bu küçük evrencik bizim bebeşimiz.Henüz 4 haftalık(1aylık) hali.Ondan haberdar olduğumuz tarih ise 10 mart 2009/saat:16:05. Sessiz, sedasız sürdürmüş varlığını içimde.Yaptırdığım kan tahlili sonucu ultrason tetkikinde "Merhaba!"dedik birbirimize.Her anne gibi şaşkınlık,mutluluk,inanamama ve ağlama durumlarını bir arada yaşadım.İkinci öğrenen eşim,canım Goncam'dı.Akşamı zor etti iş yerinde.
Hani tanımda diyor ya "...her türlü ...oluşumun..kendisinden kaçmasına izin vermeyecek derecede güçlü..." O tüm ilgiyi,sevgiyi,merhameti,koruma içdürtüsünü...Herşeyi ama herşeyi kendisine çekiyor.Artık hayatımızın merkezi O.Dünya O'nun çevresinde dönüyor.
Şimdi 9 haftalık oldu.Küçücük bir kalbi var, benim kalbimle birlikte atıyor.Ve beni bugüne dek hiç üzmedi,zorlamadı.Az az ama sık sık yememe izin veriyor.Özellikle yoğurt,peynir ve meyve çok seviyor.Sürekli konuşuyorum.Özellikle babasını anlatıyorum.Çünkü dürüst, namuslu,sevgi dolu,duygusal,merhametli,fedakâr,güçlü,adil,kimse için kötülük düşünmeyen,kötülük yapılsa bile karşılığında iyilik yapan....Daha pek çok güzel meziyeti olan bir babası var.Eşim,yoldaşım, canım Goncacığım!Bana verdiğin bu hediye için çok teşekkür ederim sana.
Şimdi tek dileğimiz 9 ay 10 günü sağlıklı,huzurlu bir şekilde geçirmek ve biricik bebişimize kavuşmak.
Bir dileğim daha var:Evlât sahibi olmak isteyen herkes dileğine kavuşsun!

19 Mart 2009 Perşembe